4 Şubat 2015 Çarşamba

Sıkıntılıyım anne!!!



Demir'im sabah uyanır uyanmaz "Bugün okul var mı?" diye sorar oldu. Benden "Evet var Demir'im hadi yavaş yavaş uyanalım mı?" cevabını duymak ise tam bir yıkım..=((  Sonrasında yaşananlar ise şöyle:

-Bu okul bitsin artık çok sıkıldım!! Sıkıntılıyım anne!!!

-Ben "Hulk" ( favori kahramanımız, nam-ı diyar "yeşil dev") olcam ve gidip, okula bir vurcam, okul yıkılacak!!

-Çok üzgünüm anne! Sende yataktan kalkma, beni giydirme.. Babam gitsin işe sen gitme!!

-Bizde keşke ağaç olsak da okula gitmesek!! (Ağaç aşkımız bitmez!!)

Gece uyumadan önce konuşuyoruz aslında "Demircim bak yarın okul var, tatile az kaldı ama" diye.. Yine de sabah uyanırken zorlanıyor; haklı da, sabahın körü ben zor uyanırken 4 yaşında bir çocuk nasıl uyanıp da hemencecik giyinmeye başlasın. Durum böyle olunca babamız da işi gereği erken çıkınca; uyandırma, giydirme, yedirme içirme ve servise bindirme işlemleri bana düşüyor. (tek başıma zorlanmıyorum desem yalan olur halimi bir görseniz oradan oraya koşturan saçı başı bir yerde bir tip görürseniz ona "anne" denir işte.)

Tek tesellim okula gittiğinde aynı şikayetlerin devam etmemesi.. Okula gitmek istemeyip bana bu konuda ısrar etse de benim bu durumda "kararlı" olduğumu görüp o da anlıyor. Her seferinde beni deniyor ama..Neyse ki okuldan mutlu dönüyor, anlıyorum ki bu sıkıntı servise binene kadar. Yine de her sabah bu zorlu süreç tekrar tekrar yaşanıyor. Her çocuk için okula alışma süresi farklı, zaman alan bir durum ( öğretmenimiz de öyle diyor). Ben Demir'in yaşadığı her duyguya hak veriyorum. Bazen beni bırakmak istemiyor ya da farklı nedenler yaratabiliyor gitmemek için.. Her zaman en güzel çözüm onu anlayarak ona hak vererek konuşmaya başlamak. Yine de tamam alıştı artık fazla mızmızlanmıyor derken, yine bir şey oluyor hoppp!! dön en başa=(

Miniğim benim alışacak bir şekilde bizim de zamanında alıştığımız gibi. Eşim de bende bayağı duygusalız hiç kıyamıyoruz ona. Bu konuda "kararlı" olmaya çalışırken bir yandan da olabildiğince hoşgörülü ve anlayışlı olmaya çalışıyoruz. Elbet bu da geçer!! =) En komiği de "Ben Hulk olacağım gidip okulu yıkacağım" dediğinde hemen konuyu yemeğe getirip "Çok yersen olursun bütün yemeklerini bitir" demem de tam bir anne psikolojisi işte!!  Koyun can derdinde kasap et derdinde!! =)


Bu arada bugün masal kitaplarımız var..=)




Minik tilki Lokum kendini yalnız ve keyifsiz hissediyordu. Biraz gürültü ve patırtı yapmaya karar verdi sonunda etraf çok dağılınca Kızıl Tilki de bu gürültü ve patırtının nedenini merak etti..

Acaba sonra neler neler oldu?

Akıllı Tilkinin Masalı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarının yayımladığı, aile sevgisini anlatan duygusal ve eğitici bir öyküye sahip harika bir masal kitabı.. "Kocaman bir kucaklama her şeye bedel" diyorsanız, bu kitap tam da size göre!!



Dünyanın her yerinde minik yatakların içinde milyonlarca iyi geceler masalı okunup dinlenmekte.. İsterse yıldırımlar bölsün karanlık geceyi ikiye, isterse gümbür gümbür vursun gök gürültüleri pencereye.. Biz başımızın üstünden geçen fırtınaya bakıp, rahat yatağımıza kıvrılıp mışıl mışıl uyuyacağız seninle..

Fırtınalı Gece,  Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarının yayımladığı bir diğer kitap ise yine aile sevgisinin konu edildiği, okuması ve özellikle dinlemesi çok keyifli bir masal. Bu yeni kitaplarımızdan bir tanesi ve konusu gerçekten çok ama çok güzel!

Anneciğin yanında, hiç bir şeyden korkma hadi kapat gözlerini, bırak kendini uykunun kollarına..



  

Anne Rakun yavrusunun sol elini tuttu, incecik parmaklarını açtı ve öne doğru eğilerek avucunun tam da ortasına bir öpücük koydu. Minik Rakun annesinin bu öpücüğünün elinden koluna, oradan da yüreğine ulaştığını hissetti..

Avucundaki Öpücük, yeni okula başlayan çocukların, sevdiklerinden geçici olarak ayrıldıkları bu dönemde özellikle daha fazla sevgi ve güvene ihtiyaç duyduklarını ve bunun da çok güzel ve etkileyici bir şekilde anlatıldığı harika hikayelerden bir tanesi.. Okurken duygulandığım kitaplardan!!=)) Demir okula yeni başladığı  dönemde bu kitabı tesadüfen görmüştüm ve doğal olarak konusu tam da bize göreydi!





Minik Deniz Kaplumbağası kımıldandı, ittirdi sonunda yumuşak yumurtası çatladı ve kumlar aralandı. İçgüdüsel olarak biliyordu şimdi cesur olma zamanıydı.

Ama bu pek da kolay değildi!

Beni Cesur Yapan Ne? Tübitak Popüler Bilim Kitapları yayınlarının, cesareti - cesur olabilmeyi anlatan macera dolu hikayesini tüm miniklere ve annelerine tavsiye ediyorum.
Sıcak ve yumuşak kumların arasında yumurtasını kırıp çıkan minik kaplumbağa kendini aniden tek başına ve tehlikeli bir sahilde bulur; ama o kalbi ve içgüdüleriyle acele etmesi ve denize ulaşması gerektiğini bilir. Cesur olmak zorundadır. Bu inanılmaz ve tehlikeli yolculukta cesaretini kaybetmeden nasıl hayatta kalacaktı peki??

Bu macera dolu yolculukta ona eşlik eder misiniz??

 Biz memnuniyetle eşlik ediyoruz..=)





Güçlü, cesur ve korkusuz olmak ne kadar da zormuş  meğer. Minik Leopar birazcık korkak ama nasıl cesur olacağını buluyor sonunda!!

Beni Korkutan Ne? Tübitak Popüler Bilim Kitapları yayınlarının bir diğer kitabı, bu kitap da ise kokmanın bir zayıflık değil tam tersi güvende olmayı sağlayan bir duygu olduğunu ve anne babasının da her zaman cesur ve korkusuz olmadığını öğrenen Minik Leopar'ın korkularına dair neler keşfettiğini görüyoruz.

Bu öykü küçük olmak ve korkmakla ilgili, bu nedenle miniklere yardımcı olabilecek eğitici bir hikayeye sahip..

Demir'in merakla dinlediği masallardan bir tanesi diyebilirim..



Masalsız çocuk kalmaması dileğiyle..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder