12 Mart 2015 Perşembe

Anne - kız ilişkisine dair..

 
 
     Hafta sonunu ciddi anlamda hasta geçirdim. Burun akıntısı, baş ağrısı ve halsizlik derken ballı-limonlar iyi geldi.. Biraz toparladım; şu son iki gündür kendimi iyi hissediyorum. Hafta başında hissetmiştim aslında başıma gelecekleri yine de dedim geçer azıcık bir halsizlik ama devamı varmış meğer. Hoş geldin sevgili burun akıntısı!!! O aralar annemle telefonla konuşuyorum. "Anne kendimi iyi hissetmiyorum, galiba hasta olacağım" dedim ve sonrasında gelen cümle beni nedense hiç şaşırtmadı!! Genel anlamda yaşanan ( her hastalık haberinde) klasik diyalogumuzdan bir parça!! İstisnasız ama..=)
 
"Bana söyleme, valla yoruldum bu hastalıklarınızdan; bir gün sen hastasın diğer gün kardeşin."
der sonrasında iyice fırçalar "Kendinize bakamıyorsunuz kaç yaşına geldiniz, kesin soğuk bir şey içmişsindir; hatırla bak.. " ben tabii bu arada iyice bir düşünürüm acaba soğuk ne içtim diye annem içtin dediyse haklıdır içmişimdir!! ama ne içtim yaaa ben??? yetmez fırçalamaya devam eder.. "Hastayım demeyin artık, iyi giyinmiyorsunuz hep bu yüzden işte, yok oram ağrıdı yok hasta oldum; boğazım ağrıyor.. Kendinize bakın; hastayım anne lütfen gel demeyin gelmeyeceğim.." bu seferde kış günü kalın giyinmemekle suçlanırım işin ilginç yanı 5 kat giyindim az mı?? Şaka bir yana..
 
    Kızgınlığı aslında "üzüntüsünden" bunu bilirim.. Kendini iyi hissetmemek, hasta olmak, üzüntülü, sıkıntılı, mutsuz ya da karamsar olmak... İnsanın en doğal hali bu duyguları yaşamak ya da hissetmek.. Mutlu olduğun anlar gibi mutsuzluk da yanı başında olabilir. Hayatın içinde her türlü duyguya yer var iyisiyle kötüsüyle.. Amaaaa!! Gel gör ki bu durum burada bayağı bir değişiyor şöyle ki eğer anneysen, çocuğunu asla "mutsuz" görmek istemiyorsun; ya da hasta, sıkıntılı, kaygılı, ümitsiz, endişeli.. Ben anlarım onu; kızgınlığı, öfkesi bana değil bilirim.. Nereden mi bilirim?? Aynı şeyleri bende yaşıyorum da ondan!! =) Anne yüreği..
 
"Hastayım anne lütfen gel demeyin; gelmeyeceğim" ile biten her konuşma ve hep aynı son!! Her anımızda, her türlü sıkıntımızda, mutluluğumuzda - mutsuzluğumuzda ve tabii ki "hastalığımızda" yine her zaman yanı başımızda benim canım annem.. Kaç yaşına gelirsek gelelim biz onun gözünde hala minik iki kızız. Kaç yaşında olursak olalım bize her zaman ilk günkü gibi şefkat ve korumacı duygularla yaklaşıyor. Benim için hissettiği  her duyguyu o kadar iyi anlıyorum ki..
 
 
 
Unutmadan aynı cümleleri kurma sırası bende bu sefer "Hastayım boğazım kötü" dediğinde Aaaaa!! kendine iyi bakmıyorsun demek var şimdi..=))))  Geçmiş olsun benim canım annem!! =)
 
***
 
Yılmaz Özdil'in kaleminden... Çok güzel, harika bir yazı!! =) Okurken eminim tanıdık biri aklınıza gelecek!!=))
 
 
ANNE

- Başım ağrıyo yav...
- Saçın ıslak ıslak çıktın ondan.
- Başım dönüyo...
- E bi şey yemiyorsun, açlıktan....

Anam ilkokul mezunuydu.
Ama, doktordu.

Popoma fitil sokan tek kadın.

Eczacıydı aynı zamanda...
- Gözüm morardı.
- Gel, patates basayım.
- Kepeklerim çoğaldı.
- Otur, zeytinyağı süreyim.
- Arpacık çıktı galiba.
- Yum, sarımsak değdireyim.

Hemşireydi...
- Öfff, terledim be.
- Dur, sırtına havlu sokayım.

Röntgen mütehassısıydı...
- Öhh-höööaa!
- İçme şu zıkkımı.

Bebekken, anestezi uzmanıydı...
- Dandini dandini dastaaana.

Bi ara sünnetçiydi...
- Çıkar, pansuman yapıcam.

Ürologdu...
- Çişin niye sarı bakiiim?

Fizyoterapistti...
- Dizim ağrıyor.
- Benim de belim ağrıyor, geçer.

Diyetisyendi...
- Mis gibi türlü yaptım, sakın sokakta burger filan yiyip gelme, kola da içme!

Cildiyeciydi...
- Sırtımda sivilce çıktı.
- Çikolata yeme.

Laboranttı...
- Burnum akıyor.
- Ben şimdi sana bi ada çayı kaynatayım, rezene, bal, limon,
tarçınla zencefili de ılık ılık iç, sırtına rakıyla aspirini karıştırıp sürelim,
uyu, uyan, sabaha bi şeyin kalmaz.

Psikiyatrdı...
- Nen var oğlum?
- Bi şeyim yok.
- Var var, canın sıkkın.
- Yav bırak, iyiyim.
- Yok yok, bilirim ben.
- Anne delirtme insanı!
- Bak gördün mü?
- Neyi gördüm mü?
- Sinirlerin bozuk senin.

Genetikçiydi...
- Babana çektin sen, o da sinirli, bütün kötü huylarını ondan almışın zaten.

Veterinerdi...
- Anne, bu sene Anneler Günü’nde babama Viagra hediye etmeyi düşünüyorum, bu iyiliğimi unutma.
- Defol, terbiyesiz hayvan!

Hastasıydım...
Hastaydım ona.
İyi bakın onlara.

Yılmaz ÖZDİL

2 yorum:

  1. Hasta olsan bile ortam renkliyse hemen modu değişip, hastalığını unutup, etrafa neşe saçan da sensin kuzucum!! :) bu da benden gelsin..:P

    YanıtlaSil
  2. Sende kardeşlerin kralısın!! Canım benim.. :PPP

    YanıtlaSil